Baştan söyleyelim:
Hiç kimse, bir yakınının suçundan dolayı yargılanamaz.
Hele ki o kişi, cezaevindeki babası hakkında konuşuyorsa, bir eleştiri getirirken bin kez düşünmek gerekir.
Bu ilkeleri şunun için hatırlattık:
Yurt gazetesinin bugünkü manşetinde; cezaevindeki eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün kızı Elif Beyza ile yapılmış bir söyleşi var.
Atayün’ün kızı; “Sarraf’ın önüne yatmadık” diyor.
Tahmin edileceği gibi; Cemaat tarafından sızdırılan telefon tapelerindeki konuşmalarda; Reza Sarraf’ın “önüne yatan” eski Bakan Muammer Güler’e gönderme yapıyor.
Buraya bir virgül koyalım.
Yurt’tan Ali Cemal Karabudak’ın Atayün’ün kızı Elif Beyza ile tam sayfa yapılan söyleşinin büyük bir çoğunluğu; Atayün’ün gözaltı / tutuklanma süreci ile cezaevindeki yaşamına dair.
Buraya kadar tamam.
Ancak…
Muhabir söyleşinin bir yerinde şöyle bir soru (!) soruyor:
“17 ve 25 Aralık operasyonlan için ne düşünüyorsunuz? Örneğin; soruşturmanın en önemli isimlerinden olan Rıza Sarraf, geçen hafta cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanırken, ‘Ben pusulada bir tek adam gördüm’ dedi”
Nereden çıktı bu soru (!)?
Yurt Atayün 17 ve 25 Aralık 2013 operasyonlarında görevli miydi?
Resmi olarak hayır.
Yurt Atayün MİT krizinden hemen sonra, 8 Şubat 2012’de görevden alınmadı mı?
Evet.
Zira, mahkeme sorgusunda, görevden alındıktan 2 yıl sonraki telefon dinlemeleri sorulduğunda Atayün ve avukatı “Olay, Atayün görevden alındıktan yaklaşık 2 sene sonra yaşanmış. Dosyayı incelememişsiniz”diye hakime itirazda bulunmadı mı?
O halde…
Bu soru neden?
Neden Atayün’ün kızı Elif Beyza’ya bu soru soruluyor?
Madem bu soruyu sormak “gazetecilikse”, Yurt Atayün’ün hayatını kararttığı onlarca insan neden sorulmuyor?
Örneğin…
Bu röportajın çıktığı Yurt gazetesinin kurucu genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ı cezaevine attıran komplonun altında Yurt Atayün’ün imzası yok muydu?
Ya da…
Ali Tatar’ın intiharında, Yurt Atayün’ün “Ali Tatar Deniz Lisesi ve Harp okullarındaki Alevi ve DHKP-C yapılanmasından sorumludur”şeklindeki fezlekesinin rolü unutulabilir mi?
Sözün özü…
Cezaevindeki birinin yakınına ya hiç siyasi / hukuki sorular sormayacaksınız, ya da hakkındaki suçlamaları ve iddiaları da soracaksınız. Bunun için dersinize çalışacaksınız.
Gazetecilik tam da budur.
Aksi halde, yaptığınız propaganda olur.
Yurt’un yeni yayın yönetmeni Derya Sazak bu ikisi arasında bir seçim yapmalı.
15 Ağustos 2014