Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç ile dönemin donanma komutanı şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit’e yönelik suikast iddiası davasına sanık teğmen Düzalan’ın bu ifadesi damgasını vurdu
Denİz kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç’a yönelik suikast yapacakları iddiasıyla İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 19 kişin dün hakim karşısındaydı. Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık teğmen Burak Düzalan savunma yaptı. Evinde yapılan aramadan bir gün önce İzmir’e ailesinin yanına gittiğini anlatan Düzalan, “Arkadaşım aradı. Evin arandığını ve ev arkadaşım Alperen Erdoğan’ın gözaltına alındığını söyledi. Daha sonra evimizde bir miktar uyuşturucu bulunduğunu öğrendim ve şok oldum” dedi.
“Uyuşturucu iftira”
Düzalan, evlerinde bulunan uyuşturucu maddelerde parmak izlerinin olmadığını ve kan testlerinde uyuşturucu kullanmadıklarının tespit edildiğini söyledi.
İhbarı yollayan subayın sanal bir kişilik olduğunu öne süren Düzalan, evlerinde bulunduğu iddia edilen flaş bellekle ilgili olarak “Dijital terör olarak tanımlanacak bir kurgunun mağdurları durumundayız” ifadelerini kullandı. Düzalan, şöyle devam etti: “Görüntüleri izledim. Arama görüntülerinin 2. CD’sinde 3. dakika 42. saniyede arama başında bulunan komiser, polis memuruna ağzını kapatarak ’Bunların üzerine nereden çıktığını hiç yazmayın’diyor. Bu durumda nereden geldiği belli olmayan flaş bellek delil teşkil etmiyor.
” Düzalan, intihar eden yarbay Ali Tatar ile cezaevinde yakından tanışma fırsatı bulduklarını kaydetti. Düzalan, “Bize orada olmaya nasıl dayanabildiğimizi sorardı. Biz de kendisini teselli ederdik. Psikolojisi çok bozulmuştu. Bize, ’Mahkemede benim için de bir şeyler söyleyin’dedi” şeklinde konuştu. Sanık Yakut Aksoy’a savcı Nuri Ahmet Saraç, “Neden TSK’yı hedef alsınlar?” diye sordu. Aksoy’un ”Şahsi kanaatim” demesi üzerine Savcı, “Biz de TSK’nın şerefiyle, onuruyla gurur duyuyoruz. Şahsi kanaatiniz” diye konuştu.
‘İstiklalin evlatlarıyız şerefimizle öleceğiz’
Tutuklu sanık Tarık Ayabakan “Aslında mağdur olduğum bir davada sanık olarak bulunuyorum. Belgede PKK’lı olarak fişlenen arkadaşım ise tutuksuz olarak yargılanıyor. Bizler Türk istiklalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşıyoruz, şerefimizle öleceğiz. diye konuştu. Tutuklu sanık Ülkü Öztürk de “Bu ihbar mektupları Türkiye’nin düşmanları tarafından yazılmıştır” dedi.
14 Mayıs 2010
Vatan