Tam 10 gün tutuklu kalıp bırakıldıktan sonra hakkında ikinci kez tutuklama kararı çıkması üzerine intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın abisi, “Bu soruşturmayı yürütenlere, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ Paşa çok net bir mesaj verdi. Ancak kardeşim üzerinden Beşiktaş Adliyesi’nden Oruç Reis konuşmasına cevabı böyle verdiler” iddiasında bulundu.
Hakkında ikinci kez tutuklama kararı çıkarılınca önceki gün evinde beylik tabancasıyla intihar eden Deniz Öğretmen Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, dün Hürriyet’e konuştu. ‘Karargâh Evleri’ yapılanmasıyla ilgili gözaltına alınan teğmenlerin bazı dokümanları ile Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün evinde ele geçirilen bazı belgelerde kardeşinin isminin geçtiğini belirten Ahmet Tatar, yaşananlarla ilgili şu iddialarda bulundu:
Ali’nin ismini 10 ay gündemde tuttular
“Karargâh Evleri soruşturması başladığında Gölcük’te bazı teğmenler gözaltına alınıyor. Burada ele geçirilen bazı belgelerde Ali’nin de ismi geçiyor. Veli Küçük’te ele geçirildiği iddia edilen bir başka belgede de Ali’nin Alevi olduğu, Deniz Kuvvetleri’ne öğrenci alınırken, Alevilere öncelik tanıdığı gibi bilgiler yer almış. Koskaca orduya öğrenci alınırken, bir binbaşının, yarbayın referansına mı bakılır? Soruşturmayı yürütenler, Ali’nin ismini 10 aydır gündemde tuttular. Ali 10 ay belli haber kanallarını, kendisi ile ilgili haberleri takip ediyordu. Ona ‘Artık izleme’ diye telkinde bulunuyorduk.
Komutanlık’tan beti benzi solmuş döndü
Son zamanlarda psikolojisi iyice bozulmuştu. Her gün yeni bir yalan pompalanıyordu. Savcılığa çıkarıldı. 10 gün tutuklu kaldıktan sonra itirazı kabul edilerek tahliye edildi. Baklava yaptırdım. Ali çok severdi. Cuma akşamı İstanbul’a ulaştık. Sarıldık birbirimize, bugünlerin de geçeceğini konuştuk. Tam bu sırada komutanlıktan çağırdılar. Yarım saat sonra geldiğinde beti benzi bembeyazdı.
‘Çılgınlık yapabilir silahını kaldır’ dedim
Tekrar tutuklama kararı çıkarıldığını söyledi, yıkılmıştı. Evde üç tane silahı vardı. Eşi Nilüfer’e ‘Bir çılgınlık yapabilir. Onları ortadan kaldır’ dedim. Ertesi sabah valizini hazırladık. Ben birlikten gelecek aracı beklemek için lojmanın önüne indim. Gecikince tekrar yukarı çıktım. Koridora girdiğimde banyodan silah sesini duydum. İçeri girdiğimde kardeşim kollarımdan kaydı gitti.
Telefonu üç ay dinlenmiş
Ellerinde hiçbir belge yok. Kardeşimin üç ay boyunca telefonu dinlenmiş. Bir suç unsuruna rastlanmamış. Neden bu kadar üzerine gidildi? Bu soruşturmayı yürütenlere, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ Paşa çok net bir mesaj verdi. Mesaj verdiği yerin de anlamına dikkat çekti. Ancak kardeşim üzerinden Beşiktaş Adliyesi’nden Oruç Reis konuşmasına cevabı böyle verdiler. Kardeşimin ölümünden sorumlu olanlar hesap verecek. Bu divanda olmasa da diğer divanda mutlaka hesap verecekler. Biz Aleviyiz. İnancımızda kin ve nefret yoktur. Ancak bunun vicdan azabı altında ezilecekler. Hukuku alt üst edenler bunun hesabını mutlaka verecek.”
Mektubundan haberimiz yok
Ahmet Tatar, “Kardeşimin mektup bıraktığı iddia ediliyor. Bizim bilgimiz yok. Böyle bir mektup da görmedik. Ama bize, kendisine bir şey olursa altı ay önce vefat eden babamın yanına gömülmek istediğini söylemişti” dedi.
23 Aralık 2009
Soner Gürel Hürriyet