Bundan iki yıl önce karanlığa karşı kendini meşale etmekten çekinmeyen merhum Deniz Yarbay Ali Tatar’ı anmak için toplanmış bulunuyoruz. Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor ve onu özlemle anıyoruz.
Onun mezarı başında Hasdal’daki Silivri’deki hukuk mağdurlarına, yurtsever tutsaklara, masumlara birer selam göndermek için toplandık. Ülkemizin bütün kurumlarıyla işgal edildiği karanlığa çekildiği günlerde zalime karşı direnenlere bir nefes üflemeye geldik.
Uzaktakiler sesimizi duyun. Yalnız değilsiniz. Emin olun ki bu gün zulmü alkışlayanlar gün gelip ne yaptıklarının ayrımına varacaklar ve utanacaklar. Bizleri tek tek yok etmedikçe hakkın haklının nidasını susturamayacaklar.
Bu gün zulmün entrikanın aleti olanlar, yapılanlar karşısında suskun kalıp kendini kurtarabileceğini sananlar, astlarını satıp kendilerini zırhlı arabalara atanlar, yalandan haykırıp geriye enkaz bırakanlar sizleri hiç unutrmayacağız.
Ülkemizde barışın kardeşliğin ve aydınlık günlerin ancak evrensel hukukla adaletle sağlanabileceğini seslendirmek için toplandık.
Hukuku kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak karşıtlarını yok etmek için bir silah olarak görenlere, korku imparatorluğu yaratmak için kullananlara zulmün baki olamayacağını hatırlatmak için toplandık.
Bu topraklardan nice zalimlerin gelip geçtiğini ama hiç birinin hükmünün uzun olmadığını, nefretle anıldıklarını, ancak onların hakir görüp ezdiklerini sandıkları kahramanların Anadolu insanının gönlünde ebedi mihmandar olduklarını bir kez daha hatırlamak için toplandık.
İşte bizim Alimiz de kendi bedenini zalimin yüzüne çarparak o kahramanların arasındaki yerini aldı. Bize davasını yerde bırakmamak kaldı. Önümüzü kesmek için her şeyi yapıyorlar. Suçluları sırça köşklere kaçırıyorlar. Zalimi kadı yapıyorlar başımıza ve bize adalete güvenin diyorlar.
Hangi adalete güveneceğiz? Zalimlerin adaletine mi? Hangi hukuka sığınacağız? Güçlülerin zalimlerin hukukuna mı? Bu adalet anlayışı bu hukuksuzluk bu ülkeye yakışıyor mu?
Bu gün sarsılmaz iktidarlarının keyfini sürenler şakşakçıları ile coşanlar yalnız kalacaklar tarihin çöplüğüne atılıp nefretle anılacaklar. Ama kahramanlar hep yaşayacak