Geçtiğimiz ay Beylerbeyi’nde kaldığı askeri lojmanda intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na bir dilekçeyle başvurdu. Ahmet Tatar, “Bu işin sorumluları bilsinler ki hiçbir koşulda bu ailenin elleri onların yakalarını bırakmayacak” dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yapan iki amirale yönelik suikast iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan Deniz Yarbay Ali Tatar, 20 Aralık 2009’da İstanbul Beylerbeyi’nde kaldığı askeri lojmanda tabancayla intihar etmişti. Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, bugün CHP Sivas Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Malik Ecder Özdemir’le birlikte Meclis’e gelerek, İnsan Hakları Komisyonu’na dilekçe verdi. Tatar, komisyona verdiği dilekçede ağabeyinin
intiharına neden olan süreci anlatarak, yaşanan hukuksuzluk ve insan hakları ihlalleri nedeniyle ağabeyinin intihara sürüklendiğini, komisyonun bu konuda inceleme yapması gerektiğini belirtti.
Başvurunun ardından bir açıklama yapan CHP Sivas Milletvekili Özdemir, Türkiye’nin giderek hukuk devleti olmaktan uzaklaştığını savundu. Onuruyla, haysiyetiyle oynandığı için intihar eden Yarbay Tatar’ın yaşadığı süreci anlatmak için ağabeyinin İnsan Hakları Komisyonu’na başvurduğunu belirten Özdemir, Türkiye’de bir kısım insanların haksız biçimde cezaevlerinde tutulduklarını, bir kısım insanların ise hayatlarını kaybettiklerini ifade etti.
Ahmet Tatar ise, kendilerinin başına gelen olayların başkalarının da başına gelmemesi için gerçeklerin açığa çıkarılması, gerekenlerin yapılması gerektiğini söyledi. Bu olayın açığa çıkarılması için tüm yasal yolları kullanacaklarını ve bütün yasal yollarla mücadele edeceklerini kaydeden Tatar, o yollardan birinin de İnsan Hakları Komisyonu’na yaptıkları başvuru olduğunu belirtti. İnsan haklarının, sağı solu olmayan temel bir öğreti olduğunu vurgulayan Tatar, rahmetli kardeşine ise insan haklarının
uygulanmadığını söyledi. Kardeşinin insan hakları ihlalleriyle adım adım bu istenmeyen yola iteklendiğini dile getiren Tatar, hukukun, insan haklarının herkese gerekli olduğunu söyledi. Açıklamaları sırasında gözyaşlarını tutamayan Tatar, şöyle konuştu:
“Bütün yasal yollarla bu konuda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu divan olmuş, öbür divan olmuş fark etmez. Bu işin sorumluları bilsin ki hiçbir koşulda bu ailenin elleri onların yakasını bırakmayacak. İşin sonu nereye varırsa varsın.”
TATAR: “UMUYORUM Kİ AİHM’E GİTMEK ZORUNDA KALMAYIZ”
Bu olayın bir hukuki boyutu olduğu gibi bir de insan hakları boyutu bulunduğunu dile getiren Tatar, yargı erkinin insanların içine düşürüldükleri psikolojiyi sorgulaması gerektiğini ifade etti. Tatar, “Kardeşime uygulanan insan haklarının ihlal edildiği bu süreç, rutin bir uygulama mıdır? Bunlar uygulanacaksa çok vahim” dedi. Sesini tüm milletvekillerinin duyması gerektiğini kaydeden Tatar, bu tür uygulamaların rutin hale gelmesi halinde kimseye güvenemeyeceklerini belirtti. Bu davanın en son ulaşacağı
yerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) olduğuna işaret eden Tatar, “Umuyorum ki biz oralara gitmek zorunda kalmayız. Burada çözeriz” diye konuştu.
CHP Sivas Milletvekili Özdemir de, İnsan Hakları Komisyonu’nun ilk toplantısında bu intihar vakasıyla ilgili bir alt komisyon kurulmasını ve bu konunun alt komisyonun incelemeleriyle gündeme taşınmasını talep edeceklerini açıkladı.
11 Ocak 2010
Haber FX