Hürriyet Ünver Mektup

Canlarım,

Bu yıl burada yokum. Ali’yi dünyanın başka bir yerinde duyumsamaya çalışacağım, aileye katılan yeni küçük bir can ile.

Üç koca yıl geçti, üç koca yıl hiç azalmadı içimdeki sızı, ızdırap. Ali’siz geçen üç yılı kendime izah edemiyorum. Hep aynı soru var dilimde: ‘Neden, ne istediler Ali’den? Neden bu kadar acımasız, zalimce canını yakmaya çalıştılar?’.

Ama ne var ki Ali bu zalimliğe izin vermedi; zalimlerin ellerini böğürlerinde bıraktı, ‘Ey zalimler, size bu fırsatı vermeyeceğim’ dedi. ‘Ben eğitimciyim, size ancak ders veririm’ dedi.

Dediğini de yaptı, onlara derslerini verdi; aldılar mı bilemiyorum. Ama çok ama çok korktuklarını biliyorum. Bunu bilmek bile bize güç veriyor.

Korkuyorlar yaptıkları zalimliklerden, ama bu bize teselli değil. Önümüze örülen duvarı hukuk yoluyla aşmaya karalıyız, çünkü Ali ‘Bu işin peşini bırakmayın’ demişti tutuklama kararından sonra Beşiktaş’ta.

Her şey geçiyor, ama özlem, ille de özlem hiçbir şey dinlemiyor; kokusunu, sesini özlüyorum büyük bir hasretle. Onu öpüp koklamayı özlüyorum, ama elimden hiçbir şey gelmiyor.

Sisler içinden gelen ölüm, adın kalleş olsun.

Hürriyet Ünver – 2012

Not: 19/12/2012’de Kabir başında okundu.

Scroll to Top