Ali Tatar Öldükten 19 Gün Sonra ‘Eli Ürünü Değil’ Raporu Verilmiş

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç ile şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’e suikast girişimi iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin ek klasörlerinde, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’ın, intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar hakkındaki tespitleri de yer aldı

Pehlivan, “Silahlı terör örgütüne üye olmak fiiliyle ilgili olarak şüphelinin soruşturma sırasında 19 Aralık 2009 vefatı nedeniyle atılı suçtan hakkında kamu adına takibat yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir” dedi. Pehlivan’ın tespitlerinden, Tatar intihar ettikten 19 gün sonra Emniyet Kriminal tarafından “suikast notundaki yazının eli ürünü olmadığına” dair rapor verildiği de anlaşıldı.

İddianameye ait 16. ek klasörün “Ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” başlığı altında yer alan yazıda, Tatar’ın savcılıkta verdiği ifade bilgileri yer aldı. Ali Tatar’ın savcılık sorgusunda üzerine atılan suçların hiçbirini kabul etmediği görüldü. Pehlivan’ın imzasını taşıyan belgede şu tespitlere yer verildi:

“Dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 07/01/2010 tarihli (Ali Tatar bu tarihten 19 gün önce intihar etmişti) raporunda şüpheliler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın kullandıkları ikametgâhta ele geçirilen üzerinde ‘Alb. Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş Orhan Yücel Albay üzerinden iletecek. Size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz’ şeklinde yazı bulunan notun şüpheli Ali Tatar’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.”

“Soruşturma başlatılmasına esas alınan ihbar mektubuna konu edilen, şüpheli Tatar’ın muvazzaf teğmenler ve askeri öğrencilerin uyuşturucu satışına göz yumduğu, bu suretle uyuşturucu satışını kolaylaştırdığı iddiasını teyit eden delil ve emare bulunmadığı, bu suçla ilgili olarak hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.”

25 Şubat 2010

Milliyet

Scroll to Top