Duruşma tarihi 7 Mayıs 2010 olarak belirlenirken, mahkeme amirallere suikast davası ile Poyrazköy cephaneliği davasının birleştirilmesi kararını ilk duruşmada verecek.
Çoğunluğunu teğmenlerin oluşturduğu 9’u tutuklu 19 sanığın yer aldığı 166 sayfalık iddianamede, çarpıcı bilgiler bulunuyor. Devrimci Karargah Örgütü ile irtibat, bunların başında geliyor. Bostancı’daki çatışmada ölen ve PKK kamplarında eğitildiği tespit edilen Devrimci Karargah lideri Orhan Yılmazkaya’nın görüntüleri ve telsiz ses kayıtları sanıklarda çıktı. Ele geçirilen belgeler arasında çok sayıda Devrimci Karargah bildirisi de var. Sanıkların Poyrazköy cephaneliği ile ilgisi iddianamede anlatılırken, ele geçirilen bir not amirallere suikast girişimini belgeliyor: “Alb. Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihleri Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletilecek. Size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz.”
Subaylara vahim suçlamalar
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan tarafından hazırlanan iddianamenin incelemesini tamamladı. Mahkeme heyeti, inceleme sonucu 16 ek klasörden oluşan 9’u tutuklu 19 sanıklı iddianameyi kabul etti. ‘Amirallere suikast’ ile ilgili operasyon kapsamında ele geçirilen TNT kalıpları ve uyuşturucu maddeleri bulundurma yönündeki iddialar konusunda yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen 166 sayfalık iddianamede, sanıklar ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak, örgütün amacı doğrultusunda patlayıcı madde ve mermi bulundurmak, aynı suç işleme kararıyla birçok kişiye ait kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek’le suçlanıyor.
Ayrıca sanıklardan elde edilen belgeler arasında çok sayıda Devrimci Karargâh Örgütü bildirisinin yer alması dikkat çekti. Bostancı’daki çatışmada ölen Devrimci Karargâh lideri Orhan Yılmazkaya’nın da görüntüleri ve telsiz ses kayıtları da sanıklarda çıktı.
YARBAY TATAR, ORGANİZASYONU KORUYORDU
İddianamede, soruşturmanın başlamasına sebep olan ihbar mektubuna da yer verildi. Mektuba göre, askerlerin kurduğu çete, bazı sivillerle genç teğmenleri önce fuhuş partilerine davet ediyor, ardından uyuşturucuya alıştırıyor. Organizasyonun ağına düşerek bağımlı hale gelenlere uyuşturucular yüksek fiyatla satılarak müthiş paralar kazanılıyor. Çeteyi koruyanlar arasında ise geçtiğimiz günlerde intihar eden Yarbay Ali Tatar da bulunuyor. İşte mektuptan bazı bölümler: “Tğm. Ülkü Öztürk, Tğm. Sinan Efe Noyan, Deniz Harp Okulu öğrencisi Uğur Kayar, uyuşturucu trafiğinin kilit noktasında ve organizatörü konumundadırlar. Bu şahıslar uyuşturucuyu temin ederek kendi kurdukları ekipleriyle satışını sağlarlar. Kiralamış oldukları evlerde sivillerin de katıldığı fuhuş ve uyuşturucu partisi düzenlemektedirler. Partiler ve örgütsel faaliyetler için kullandıkları kendilerine bağlı çok sayıda evleri vardır. Bu partiler sayesinde uyuşturucu bağımlısı yaptıkları şahıslar, bu uyuşturucu organizasyonunun potansiyel müşterisi durumundadırlar. Değişik kanallardan temin ettikleri uyuşturucuları bağımlı yaptıkları kişilere daha pahalıya satarak ciddi bir gelir elde etmektedirler.”
Ali Tatar, soruşturma kapsamında ‘suç örgütüne üye olmak’ iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tatar, avukatının itirazı üzerine salıverildi. Ancak savcılık, tahliye kararına itiraz etti. Tatar, hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılması üzerine 20 Aralık 2009’da evinde intihar etmişti.
İhbar mektubunda şok ayrıntılar: Uyuşturucu işinde PKK ile ortak çalışıyorlar Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ve halefi Oramiral Eşref Uğur Yiğit’e yönelik suikast iddialarına ilişkin soruşturmanın Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gelen bir e-maille başladığı ortaya çıktı. 15 Temmuz 2009’da gelen mailde, organizasyonun uyuşturucu ve fuhuş trafiği bütün ayrıntılarıyla deşifre ediliyor. Mektubun yazarının da söz konusu çetenin mağdurlarından bir subay olduğu anlaşılıyor. Mektuba göre, askerlerin kurduğu çete, bazı sivillerle genç teğmenleri önce fuhuş partilerine davet ediyor, ardından uyuşturucuya alıştırıyor. Organizasyonun ağına düşerek bağımlı hale gelenlere uyuşturucular yüksek fiyatla satılarak müthiş paralar kazanılıyor. İşte o mektuptan bazı bölümler: “Ülkü Öztürk’ün uyuşturucu işinde PKK ile de irtibatı vardır. Bu işlerini akrabası da olan PKK’lı E.K. ile gerçekleştirmektedir. Bu uyuşturucu organizasyonunda lider konumunda olan Ülkü Öztürk, Sinan Efe Noyan, Burak Amaç, Fatih Göktaş, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda uyuşturucu kullandıkları ve sattıkları bilindiği halde bu organizeyi koruyan ve himaye eden üst rütbeli subaylarca örtbas edilmektedir.”
5 Şubat 2010 Zaman