Deniz Kuvvetleri Komutanı’ndan Açıklama

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, üst düzey komutanlara ve devlet görevlilerine her zaman bir suikast ihbarı olabileceğini belirterek, ”Beni en fazla üzen, böyle bir operasyonun, masum subaylarımın üzerine yıkılmasıdır. İsmi geçen iki albay, bana bir hücum olursa, bana bir mermi sıkılırsa, bana göğsünü siper edecek arkadaşlardır” dedi.

Oramiral Yiğit, iki gün önce İzmir’de intihar eden Güney Deniz Saha Komutanlığında görevli Kurmay Albay Berk Erden’in Levent Camisi’ndeki cenaze töreninde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ”Geçtiğimiz günlerde amirallere suikast girişimi iddianamesi açıklandı. Burada sizin ve Metin Ataç’ın ismi de geçiyor. Bununla ilgili görüşünüz nedir?” sorusu üzerine, Oramiral Yiğit şunları söyledi:

”Ben üst düzey bir komutanım. Üst düzey komutanlara, devlet görevlilerine her zaman bir suikast ihbarı olabilir. Bana, birileri, belirli gruplar bir operasyon da yapabilirler. Fakat beni en fazla üzen, esas bana suikast olacak olan şey, böyle bir operasyonun masum subaylarımın üzerine yıkılmasıdır. İsmi geçen iki albay, benim kendi görüşümü söylüyorum, bunu söylemek durumundayım, bana bir hücum olursa, bana bir mermi sıkılırsa bana göğsünü siper edecek arkadaşlardır.”

Yiğit, ”Habur’dan terör örgütünün bütün üyeleri ellerini kollarını sallayarak giriyorlar ve benim bu personelim, yani vatanları için canlarını vermeye hazır personelim, silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bunu da halkımızın takdirine sunuyorum” dedi.

Bir gazetecinin ”Amirallere suikast girişimi” iddianamesine ilişkin sorusu üzerine, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının sabırla, hukuka ve demokrasiye saygı içinde adaletin tecelli etmesini beklediğini söyledi.

Maalesef belirli mihrakların, hukuksuzluğu ana eksen olarak kullandığını kaydeden Yiğit, şöyle devam etti:

”Deniz Kuvvetlerine yönelik halkımızın yüksek itibarını zedeleyici karalamaları hep birlikte izliyoruz. Televizyonlarda mahkemeler kuruluyor, savcılar, hakimler olaylar hakkında kararlar veriyor. Ama masumiyet karinesine riayet edilmesi gerektiği halde bunlar dikkate alınmıyor. Bu suretle bundan herhalde nemalanan belirli mihraklar da bu saldırılarına devam ediyor.”

Oramiral Yiğit, bu olaylarda bazı iddialarla merhum Erden’in isminin gündeme getirilmeye çalışıldığını ifade ederek, ”Önce kendisinin bir ilişkisi gündeme getirildi. Baktılar ki bundan ses çıkmadı. Daha sonra ailesiyle ilgili onurunun dayanamadığı bir olay internette yayımlandı. Yüce milletimizin empati yapmasını diliyorum. Bunlar size, kardeşinize yönelik olsa kendinizi nasıl savunacaksınız?” diye konuştu.

Toplumda, gri alanlar, belirsizlikler meydana getirildiğini belirten Oramiral Yiğit, olaylar mahkemede olduğu ve adalet süreci devam ettiği için bu konulara girmek istemediğini söyledi.

-”PERSONEL, HALKIN BAĞRINDAN ÇIKMIŞTIR”-

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yiğit, ”Ama şunu özellikle belirtmek isterim. Şu anda bütün olaylarla ilgili Deniz Kuvvetlerinin 100’e yakın subayı ve astsubayını belirli suçlarla isnat ediyorlar” diyerek, Deniz Kuvvetlerinin personelinin halkın bağrından çıktığını vurguladı.

Oramiral Yiğit, ”Halkımızın indindeki itibarımızın zedelenmesi, Deniz Kuvvetleri mensuplarını derinden etkiledi” dedi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin iyi bir eğitimden geçtiğini, bazılarının akademilere gittiğini, bazılarının yurt içinde ve dışında lisansüstü eğitim yaptığını anlatan Yiğit, şunları söyledi:

”Benim amirallerimin yüzde 50’si yüksek lisans mezunu. Subaylarımızın yüzde 40’ına yakını yüksek lisans yapmış, astsubaylarımın yüzde 24’ü lisans eğitimini tamamlamış, yoğun eğitimlerden geçmiş. Albaylar, stratejik yönetim, yüksek eğitim vasfına haiz personeldir. Suçları ne? Onlar Cumhuriyetimizin temel değerlerine sahip çıkmakla görevliler. Harp Okulundan itibaren buna yemin etmişler. Bu subaylarımız, her vatandaşımız gibi, deniz ve vatan sevgisiyle özdeşleşmiş, laik, demokratik cumhuriyetin ilkelerine uygun davranıyorlar. Ayrıca ülkelerini Kıbrıs’ta, Kardak’ta, ulusal menfaatlerimizin korunmasında şu ana kadar başarı ile temsil etmiş mensuplarımız. Halkımızın bağrından çıkmış personelimiz bunlar. Şu anda bir kriz olsa, ben bu kilit mevkideki personelimi de sevk ve idare ile yönlendireceğim. Gemiler, çelik yığınıdır, onlara moral ve güç verir. Benim personelimin moralini zayıflatmak demek, benim gücümü zayıflatmak demek, ülkemizin bekasını sıkıntıya sokmak demek.”

-”HERKESİN SAĞDUYU İLE HAREKET ETMESİNDE YARAR VAR”-

Herkesin sağduyuyla hareket etmesinde yarar gördüğünü belirten Oramiral Yiğit, şöyle devam etti:

”Aziz milletimden Silahlı Kuvvetlerine güvenlerinin devam etmesini diliyorum. Çünkü bu arkadaşlarımız bugün silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanıyor. Bu konuya da dikkatinizi çekerim. Habur’dan terör örgütünün bütün üyeleri ellerini kollarını sallayarak giriyorlar ve benim bu personelim, yani vatanları için canlarını vermeye hazır personelim, silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bunu da halkımızın takdirine sunuyorum. Biz her zaman halkımızın güvenine layık olmaya çalıştık, onun için ant içtik. Ben ve personelim, silahlı kuvvetlerin diğer mensupları gibi her zaman her göreve hazırız. Bu konuda lütfen yargı yapmadan önce, masumiyet karinesini dikkate alarak, bu güzide subaylarımızı suçlamadan, onlara ahlak dışı ithamlar yöneltmeden önce herkes aynı soruyu kendisine sorsun ‘Bu bana yapılsa ne yaparım’ diye… Bunu söylemek bizim en tabii hakkımız.”

-”PERSONELİMİN HAK VE ÇIKARLARINI KORUMAK GÖREVİM”-

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yiğit, personelinin hak ve çıkarlarını korumanın da görevi olduğunu ifade ederek, kendisinin doğrudan personelinin moraliyle ilgili olduğunu vurguladı. Oramiral Yiğit, şöyle konuştu:

”Onların morallerinin yüksek olması ülkemizin bekası ile doğrudan orantılı. Bunlar arasında dikkatli düşünenler gerekli bağı kurar diye düşünüyorum. Biz çok az mevcudu olan kuvvetiz. Bizim personelimiz teğmen çıktığı andan itibaren 20 sene içerisinde temayüz etmiş ise belirli görevlere gelir. Biz aynı gemi içinde 200 kişi yaşarız. Biz personelimizi tanımadan önce onun nefes alışını dahi hissederiz. Böyle, o rütbelere gelmiş personelimizin bir cunta faaliyeti içerisinde olması veya bununla suçlanması ve bizim bunu haber alamamamız kesinlikle mümkün değildir.” Yiğit, askeri savcılığın, iki gün önce İzmir’de intihar eden Güney Deniz Saha Komutanlığında görevli Kurmay Albay Berk Erden’e yönelik karalamaların kaynağının kimler olduğuyla ilgili araştırmalar başlattığını bildirdi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da her zaman ifade ettiği üzere, aralarında diğer kurumlarda olduğu gibi hata yapan, yanlış davranan personelin de mutlaka var olacağını belirten Yiğit, ”Biz bunların kendi içimizde ya da gerekiyorsa sivil yargı içerisinde gerekli cezaları almaları konusunda inisiyatifimizi kullanırız” dedi.

Bu konuda Deniz Kuvvetleri’nin basının bildiği veya bilmediği birçok konuyu öne çıkardığını, kişilerin cezasını mahkemelerde almasını sağladığını anlatan Yiğit, şunları kaydetti:

”Gizleyecek bir şeyimiz yok. Biz demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, Cumhuriyet’in temel değerlerine saygılıyız. İçimizde hata yapanları da yine hiyerarşik mekanizmamız içerisinde cezalandırırız. Hiçbir kurum bizdeki ceza sistemini bizim kadar sağlıklı uygulayamaz. Bu konuda o kadar titiziz.”

-”GÜÇ BİRLİĞİ İÇERİSİNDEYİZ”-

Oramiral Yiğit, bir gazetecinin ”Devam eden soruşturmalarla ve davalarla ilgili sizin bir kuvvet komutanı olarak yorum yapmanız yargıya müdahale şeklinde yorumlanabilir. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları söyledi:

”Ben şu ana kadar yargıya müdahale edecek bir şey söylemedim. Orada saygılı olduğumu ifade ettim. Onun için söylemiyorum. Yargıya müdahaleyle ilgili ben tek bir kelime söylemedim. Eğer o şekilde anlaşılmışsa da günlerdir basında, medyada bu konuda yapılan yayınları çok dikkatli izliyoruz. Orada şöyle deniliyor, ‘Bu iddialar doğrudur’. Ben öyle bir şey söylemedim. ‘Benim personelim içinde de hata yapan vardır’ dedim. Sadece bize karşı yapılan haksız karalamalar, insafsızca saldırılar, manipülasyonların, personelimin ve benim, görevli olduğum hak ve menfaatlerimizi korumadaki caydırıcılığımıza olan etkisinden bahsettim. Eğer bu saldırılar böyle olursa biz personelimizle tek vücut halindeyiz. Onların moralleri bozulsa da bizlerin gayretiyle kendilerinin güveniyle ettikleri yemine bağlı olarak her zaman göreve hazır olduklarını ifade ediyorlar. O güç birliği içerisindeyiz. Ben sadece halkımıza düşüncelerimi iletmeyi bir borç saydım. Çünkü halkımızın nazarındaki itibarımız, onun sevgisi ve halkımızın gücü bizim her şeyimiz. Ona saygımızdan zaten bugüne kadar sabırlı duruyoruz ama gördüğünüz gibi onur intiharları oluyor. Buna susmak mümkün değil.”

-”ÇOK MÜMTAZ VASIFLARI OLAN BİR ARKADAŞIMIZ”-

Oramiral Yiğit, başka bir gazetecinin ”Bu özel görüntülerin yayımlanması üzerine ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

”Bahse konu iddialarla ilgili resimler 5 yıl evvel Ankara’da çekilmiş. Ben herkesi aynı düşünceye sevk ediyorum. Eşiniz, kız kardeşiniz, ablanız, akrabanız, herhangi bir binanın önünde olamaz mı? Bu bina da sizin tanıdığınız bulunamaz mı? Bu arkadaşımızı tanıyoruz. Çok mümtaz vasıfları olan bir arkadaşımız. Bu durumu kaldıramıyor. Görüntüler günlerdir internette yayımlanıyor. Tabii onunla ilgili takibatlar da yapılıyor. Ama bunu ele alırsak, bu arkadaşımızla ilgili ahlak dışı bir yorum sonucuna varmayı bilmiyorum siz vicdan ölçüsü açısından nasıl değerlendirirsiniz?”

Oramiral Yiğit, ”İntihar tamamen internette yayımlanan görüntüler ve iddialar nedeniyle mi gerçekleşti?” sorusu üzerine, Kıdemli Albay Erden’in bir çıkış yolu bulamadığını belirterek, ”Ne yapabilir? Araştırıyor. Bizim öğrendiğimize göne bununla ilgili avukata girişimde bulunacakken günlerin ve gecelerin getirdiği bir üzüntüyle intihar ediyor. Askeri savcılık, bu karalamaların kaynağının kimler olduğuyla ilgili araştırmalar başlatmıştır. Onun dışında da soruşturmalar devam etmektedir. Daha önce ‘Başka bir bayanla ilişkisi var’ şeklinde söylendi. O tutmadı, bu sefer başka bir şey” diye konuştu.

10 Şubat 2010

Cumhuriyet

Scroll to Top