Merkez Komutanlığı’na doğru yola çıkma zamanı gelmişti. Beylerbeyi’nde Deniz Eğitim Komutanlığı’ndaki lojmana üzüntülü bir hava hâkimdi. Komutanlıkta görevli Planlama Şube Müdürü Deniz Öğretmen Yarbay Ali Tatar’a yeniden cezaevi yolu görünmüştü.
Ali Tatar, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 5 Aralık 2009 günü akşamı Beşiktaş’taki Özel Yetkili Mahkeme tarafından tutuklanmış ve Hasdal Cezaevi’ne gönderilmişti. Avukatının yaptığı itiraz kabul edilince 11 gün sonra 16 Aralık tarihinde serbest bırakılmıştı.
Özel Yetkili Savcı Süleyman Pehlivan pes etmedi. İki gün sonra (18 Aralık) Tatar’ın yeniden tutuklanması talebiyle 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Aynı gün üç kişilik heyetten 2’ye 1 oyla tutuklama kararı çıktı. Karar akşam saatlerinde Ali Tatar’a görev yaptığı komutanlık aracılığıyla tebliğ edildi. Ertesi günü teslim olması isteniyordu.
19 Aralık 2009 günü sabahı… Tatar, komutanlığın tahsis ettiği bir araçla Yıldız’daki İstanbul Merkez Komutanlığı’na gidip teslim olacaktı. Buradan yeniden Hasdal Cezaevi’ne götürülecekti. Eşi, yakınları lojmanın salonunda toplanmışlardı. Ali Tatar salonda değildi.
Avukatı İhsan Nuri Tezel ikinci kattaki lojmandan içeri girdiğinde, Ali Tatar salondan geçilen yandaki odada tek başına sandalyede oturuyordu. Yeniden hapse girecek olmayı bir türlü kabullenemiyordu.