Hukuksuzluk cehenneminde kardeşimi kaybettim. Bir yıldır onu arıyorum. Onu çok özlüyorum. Suçlular ayağa kalkın ve hesap verin diye haykırıyorum.
Bundan bir yıl önce haksızlıklara hukuksuzluklara karşı süregelen sessizliğe karşı kendini feda eden ses vermek gerektiğine inanan sevgili kardeşim Ali kendi dilinde bir meşale yakıp bizleri yalnız bıraktı. O günden beri hem acımız, hem özlemimiz katmerleniyor. Bugün yüreğimizde hüzün, elimizde ise hukuk var. Hukukun var olduğuna hala inanıyoruz.
Her ne kadar kimi “Beşiktaş hukukçuları” davaları şahsileştirseler de; bir hukuk adamı olmaktan çok, dava adamı gibi davransalar da, biz yine de bu inancımızı muhafaza etmeye çalışıyoruz. Ali’ye karşı yapılan yargısız infaza karşı inatla hukuk yollarını zorluyoruz. Bu mücadeleyi sadece Ali’ye karşı değil onun gibi haksızlığa uğrayan bütün yurtseverler karşı bir boyun borcu kabul ediyoruz. Umudumuz ve dileğimiz yaşanan bu hukuksuzluk döneminin geride kalması ve ülkemizde hukukun üstünlüğünün hakim olmasıdır.
Savcıları gerçeğin ortaya çıkması için vardır. Sanıkla ya da zanlıyla kişisel bir meselesi olamaz. Savcı hukuku uygulamak için çalışır zanlıya daha fazla azap çektirmek gibi bir çabanın içinde olamaz. Bundan dolayı görev sahasının içinde hareket etmek zorundadır. Ama maalesef bu gün ülkemizde insanları doğru dürüst delil olmadan, menşei belirsiz ihbar mektuplarına dayanarak tutuklatmak için çırpınan savcılarla ve onlara iltifat eden hakimlerle karşı karşıyayız. Bu durumu kimse mağdurlara ve biz mağdur yakınlarına hukukla izah edemez. Yoksa hukuk dışında başka hesaplaşmalar mı yapılmaktadır. Eğer böyle ise bu ülkemiz için en büyük tehlikedir. Ama hukuku rafa kaldıranlar bilmelidir ki bir gün hukuk onlar için de gerekebilir. Kimse kendisini dokunulmaz sanmamalıdır.
Azap çekmeleri için adeta çırpındıklarını takip ediyoruz. Bu ülkemizde hukukun üstünlüğü prensibine karşı çok büyük bir tehlikedir. Bilsinler ki, biz bu uygulamalardan mağdur olanlar
Bundan bir yıl önce hukuk zeminlerini Kerbela’ya çevirenler karakışın ortasında kardeşimi elimden aldılar. Yüreğim yangın yeri. Suçlular hukuk önünde hesap vermedikçe bu yangın sönmeyecek. Özlemimiz hiç bitmeyecek.