Adalet şehidi merhum Ali Tatar için akşam da Türkiye Barolar Birliği’nde “Şiir Kitabı Tanıtımı ve Anma” programı düzenlendi…
Ergenekon kumpası sırasında tutuklanan ve serbest bırakıldıktan sonra hakkında yeniden yakalama kararının çıkarılması üzerine silahıyla intihar eden Yarbay Ali Tatar, 9’uncu ölüm yıl dönümünde sabah mezarı başında anılmıştı.
Adalet şehidi merhum Ali Tatar için akşam da Türkiye Barolar Birliği’nde “Şiir Kitabı Tanıtımı ve Anma” programı düzenlendi.
İrfan Değirmenci’nin sunduğu anma programına, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Mehmet Ali Çelebi’nin yanısıra Tatar’ın silah arkadaşları ve dostları katıldı.
“ONLAR SAVCI, HAKİM CÜBBESİ GİYMİŞ HAİNLERDİ”
Saygı duruşu, İstiklâl Marşı’nın okunması ve Ali Tatar’la ilgili sinevizyon gösterisinden sonra bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin önüne Sevr’in konduğunu vurgularken, salonda olan Mehmet Ali Çelebi’nin minik oğlu Ali’ye hitap ederek, yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Ali, sen çok şerefli bir insanın adını ve soyadını taşıyorsun. Buranın en kıymetlisi sensin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milli ordusu yenilmeden asla diz çökmezdi. Türk Milleti, ordusu diz çökmüş olarak teslime zorlanacaktı. Diken öyle bir yere batırılacaktı ki, çok can yaksın. İşte bu planı, senaryoyu uygulamaya koydular. Türkiye’yi bölmek lazımdı. Önce yargı, sonra TSK ele geçirildi. Askerin görev tanımı içinde şehitlik, düşmana esir düşmek vardı. Ancak kendi yargısı tarafından esir alınmak yoktu. Onlar savcı, hakim cübbesi giymiş hainlerdi. Ellerinde basın vardı, devletin tüm imkanları vardı. Ali Tatar yapılabilecek en büyük fedakarlığı yaptı. Ali Tatar intihar etmedi. Düşmanın en hain pususunda, en hain kurşuna göğsünü siper etti ve şehit düştü. Hepinizi kandırılanlar ve kananlardan olmadığınız için kucaklıyorum.”
Ağabey Ahmet Tatar’ın Ali Tatar’ın son anlarını gözyaşları içinde aktarmasından sonra CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Meclis’te yaşanan tartışmalara atıfla Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a şu sert eleştirileri yöneltti:
– Tutuklanan ilk muvazzaftım. Görevli subaya, “Hedef Türk Ordusu’dur. Bunu üstlerinize iletin” dediğimde, beni hücreye attı. İşte siz, beni hücreye atanların komutanısınız.
– Cezaevi Müdürü koğuşumuzdaki Atatürk posterini indirmemizi istedi. Direndik, indirmedik. İşte siz, o müdürün komutanısınız.
– Yandaki koğuşta bir PKK’lı vardı. Arada bize, “Sizin davanız siyasi” diye laf atıyordu. O bile öngörmüştü. İşte siz, bu öngörüsüzlüğün komutanısınız.
– Mesele esir edilen askeri ziyaret etmek değil, askerini esir ettirmemektir. İşte siz, bu vebalin komutanısınız.
– “Kafanıza silah dayandığında kaç kişi direnebilir” dedi. İşte siz, bu yanlışın komutanısınız.
– Ali Tatar’ın, Cem Aziz Çakmak’ın, Murat Özenalp’in cenaze törenlerine katılmadınız. İşte siz, bu vefasızlığın komutanısınız.
– Dünya biraraya gelse, Ankara’da komutanın başına silah dayayabilir miydi? İşte siz, bu rezaletin komutanısınız.
Anma programı Nilüfer Tatar’ın, merhum Ali Tatar’ın kendisini ve kızları Gökçen’i Tatar Ailesi’ne emanet ettiğini, ancak şimdi çok büyük bir aile olunduğunu belirtip, tüm katılımcılara teşekkür etmesiyle sona erdi.
20 Aralık 2018